zile tanıtım videoları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
zile tanıtım videoları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

ZİLE "ÇEKEREK" IRMAĞI (Şeker-Ab Irmağı)


 Zilenin Bazı köyleri ,Çekerek Nehri kıyısında bulunduğu için tarlaları su alabilmektedir. Ayrıca köylerinde ırmak kenarında bulunan mesire yerleri, görülmeye değer yerlerindendir. İnsanları genellikle  İstanbul'a göç ederler. İstanbul'da genellikle servisçilik ve nakliyatçılık yaparlar.köylerinde genellikle buğday,şeker pancarı,arpa gibi tahıllar yetiştirilmektedir.özellikle çekerek nehri sayesinde ırmağa yakın yerlerde şeker pancarı yetiştirilmektedir.Çekerek nehri sayesinde birçok aile şeker pancarı ekebiliyor ve bu sayede para kazanabiliyor.

ZİLE,HAZNEDAR SOKAĞI (TUZCULAR SOKAĞI)

Bu görüntüleri 1998 de yukarı çarşıda kaleye yokuşuna çıkmadan aradaki bir sokakta çekmiştim (HAZNEDAR SOKAĞI). Kahvehanede gördüğüm davul-zurnaya rica edip çaldırmış. Kahvedekiler de (kardeşim Erol da dahil) sokakta oynamış, mahalli folklorik oyunlar sergilemişlerdi.

OYUNCULAR Haznedar Sokağının Esnafları ,
Mazman Abdullah usta, 
Elektirikci Süleyman, 
Kahveci Sadık ,
Kahveci Muhtar Kürt Necati ,
Kalaycı Garga Hasan 
Hepsi bir arada , Zilem insanı işten artan az zamanda hemen fırsatı değerlendiriyorlar ,Ellerine yüreklerine sağlık.
 Kaynak "Dursun Tipici"

ZİLE'DE "MAZMANLAR"

           
            Zile'de kendirden ip yapım işkolunun son temsilcisi. Mazmanlar. Mazman Zilede kendirden ip-urgan yapanlara verilen addır. 1960 lı yıllarda şimdiki hapan (zahire pazarı) nın batı tarafı tamamen  Mazman esnafına aitti. Selağzına doğru da debağlar (dericiler) vardı. Kendirden ip-urgan yapımı mazmanlarca 2 kişiyle yapılırdı.
           Biri değirme çarkını çevirir. Diğeri eline aldığı kendir demetini aça aça geri geri yürüyerek eğrilmesini sağlardı. Kendirden ip, 1, 2, 3... kat yapılırdı. Kat sayısı arttıkça da kalınlaşır ve sağlamlaşırdı. Kendir eğiren, çark çevirene eğirme şekline göre, hızlı çevir , yavaş çevir ters çev.r çılgınca çevir anlamlarında kendi mazman diliyle komutlar gönderirerdi.
           Çocukluğumuzda okula gidip gelirken uzun uzun seyrederdik bu albenili işkolunda çalışanları. Kendir ancak ıslanarak eğrilebildiği için eğirici genellikle ağzına su alarak kendir demetine püskürtürdü. Kendir (diğer adıyla kenevir) tohumundan yağ elde edilir ve elyafından da ip-urgan-halat yapılır.
           Uyuşturucu yapımında da hammadde olarak kullanılabildiğinden günümüzde ancak gözetim altında ekimine ve hasadına izin verilmektedir.
Kaynak Dursun Tipici

‎1960 lar Zile Mal Pazarından Görüntüler

Behram Tipici - Mehmet Tipici
‎1960 lar Zile Mal pazarından görüntüler. O zamanlar Çekerek yolu üzerindeki Hapishanenin arka taraflarına kurulurdu malpazarı. Zilenin bir bölüm esnafının da geçim kaynağı hayvancılıktı. Yerli halkın bu iş ile uğraşanların evlerin altında veya bahçelerinde ahırlar olurdu. Evin süt, yoğurt, peynir yağ, çökelik gibi ürünlerini kendileri imal ederlerdi. Katışıksız, saf, GDO suz, kimyasalsız gerçek doğal ve organik ürünler. Ben yaştakiler o ürünlerle büyüdük. Malpazarı (Hayvan pazarı) Salı günleri kurulurdu. Halen de Zilenin pazarı SALI dır. Malını (inek, öküz, manda, koyun v.s.) satmak isteyenler ahırlardan hayvanlarını alır malpazarına gerirlerdi. Ve gün boyunca alım-satım yapılırdı. Bu kısa videoda da Amcam rahmetli Behram Tipici'nin bir mal alımı pazarlığı ve pazarlığa yardımcı olan babam rahmetli Mehmet Tipici var. Bu görüntüleri Zileli hemşehrim sayın Mehmet Sezen'in o tarihlerde çektiği görüntülerden alınmıştır. Kendisine saygıyla teşekkür ediyorum.

Dursun Önkuzu Cenaze Töreni Görüntüleri 26.11.1970

Zile Hüseyin Gazi ve Tepesi (Zilenin en eski bilinen türbesi)

Zile'nin güneybatısında yüksekçe bir tepenin üzerinde bulunmaktadır. Genellikle çocuğu olmayan kadınlar ve evlenemeyen kızlar ziyaret eder. Adakta bulunurlar. Ziyarete aralıksız yedi perşembe gidildiğinde dileklerin kabul olacağına inanılır.
   Hüseyin Gazi ile ilgili anlatılan bir efsane şu şekildedir:
Hüseyin Gazi tepesinin altındaki köyde Güllü isimli güzel bir kız varmış. Babası öldüğünden anası köylük yerde yalnızlık zor olduğu için köyünden yoksul bir adamla evlenmiş. Güllü, anası, üvey babası yoksulluk içinde yaşayıp giderlerken komşu köyden Güllü'ye dünürcüler gelmiş. Güllü komşu köye gelin gitmiş. Güllü'nün bir yıl sonra bir bebeği dünyaya gelmiş. Fakat kocası ince hastalığa tutulup birden ölüvermiş. Çaresiz kalan Güllü bebeği ile anasının evine dönmüş. Üvey baba geçim darlığı çeken, kötü kalpli bir kişiymiş. Güllü'yü eve almak istememiş.
Anası "Güllü'mü eve koymazsan ev benim değil mi, Güllü'mün yerine sen çekip gidersin" demiş. Üvey baba istemeye istemeye Güllü ve bebeğini eve almış. Birlikte yaşayıp giderken bebek hastalanmış.
Güllü bebeği bir hekime götürmesi için üvey babasına yalvarmış, ikna edememiş. Anasının da yalvarmaları fayda etmemiş. Bebeğin sancıdan kıvranışları ve sabahlara kadar ağlayışları, kadınların yalvarışları karşısında adam: "Ben sizin karnınızı doyuramıyorum. Hangi para ile bebeği doktora götüreceğim. Yalnız, Hüseyin Gazi tepesinde kıraç bir tarlam var. Yıllardır tepe olduğu için ekmiyordum. Git o tarlayı kaz. Mercimek ek. Çıkan mercimeği pazara götürüp sat. Parasına da bebeği doktora götür, ilaç al." demiş.
Çaresiz kalan Güllü, sabah ezanında kalkıp, çocuğu sırtına sarıp, kazmayı eline alıp doğru Hüseyin Gazi tepesi'nin yolunu tutmuş.
Hüseyin Gazi yatırının başında bulunan ardıç ağacına bir salıncak kurup bebeği yatırmış. Günlerce o tepeye çıkıp yatırın yanındaki tarlayı kazmış. Devamlı Hüseyin Gazi türbesi önünde diz çöküp Tanrı'ya yalvarmış. "Tanrım bana güç ver" diye gözyaşı dökmüş.
Tarlayı kazıp mercimekleri ekmiş. İki ayda mercimekler olgunlaşıp yolunacak hale gelmiş. Hastalığı gittikçe ilerleyen bebeği ile yine tepeye çıkmış, bebeyi yatırıp duasını yaptıktan sonra mercimekleri yolmaya başlamış. Çalışırken göğsünde bir sızı hissetmiş hemen bebeğine koşmuş, bakmış ki bebek ölmüş. O an öyle bir ah edip ağlamış ki sanki yer gök inlemiş.
Bu sırada yatırdan bir ses duyulmuş. "Mercimeğin taş ola, mercimeğin taş ola!" diye. Tarladaki bütün mercimekler tıpkı yeşil mercimek şeklinde birer taşa dönüşmüş ve tarlanın üzerini mercimek taşı kaplamış.
Şimdi bu ziyarete gidenler o tarlayı mercimek büyüklüğünde taşlarla kaplı olarak görürler. Hüseyin Gazi'nin hemen yanı başında bulunan iki mezardan birinin Güllü'nün diğerinin de bebeğinin mezarları olduğu söylenir.
Ziyarete giden ve çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarbu tarladan yedi tane mercimek taşı alıp yastığının altına bırakırlar. Yedi gün sonra bu taşları tarlaya serperek çocuk için dilek dilerler. Çocukları olunca da kurban keserler.

Yeni Zile

1970 Yılı Zile Tanıtım Belgeseli

.
Eski Zile Tanıtım Belgeseli-1970 yılı (VİDEO)
Bu film Zile Turizm ve Tanıtma Derneği Tarafından 1968 yıllarında hazırlanmaya Başlanmıştır. Filmin meydana gelebilmesi için yardımlarını esirgemeyen Zile kaymakamı "Cezmi Terzioğlu'na ve Zile Belediye başkanı "Osman Çetin'e bu konuda yardımları dokunan hemşerilerimize teşekkürü borç biliriz.
Kamera ve teknik montaj-Mehmet Sezen
Zile Turizm Tanıtma Derneği
Yönetim Kurulu-1968

TRT Televizyonlarında Zile tanıtıldı

.


TRTelevizyonlarında Zile tanıtıldı. İzmir televizyonunda yayınlanan “Canlı Yayınlar Odası” programında yine Zile vardı. TRT İzmir Televizyonu yapımcılarından hemşerimiz Ayşegül Aran Sarısoy’un Tarihi ve Kültürü ile Zile Sempozyumu dolayısı ile Zile’ye gelerek çektiği görüntülerden oluşan program TRT Belgesel kanalında yayınlandı.
Zile ile ilgili çeşitli bilgilerin verildiği programda, Ayşegül Aran Sarısoy Hanımın “Tarihi ve Kültürü ile Zile Sempozyumu” dolayısı ile Zile’de yaptığı röportajların yanında Sayın İbrahim TÜZER ile "Memleket Algısı ve Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri" söyleşiye yer verildi. Ayrıca bu bölümde Yazar Nalan TUNTAŞ ile eserleri hakkında konuşuldu...
Zile için çalışmalar yapan Zile gönüllülerinin de konuşmalarına yer verildi.
TRT İzmir Televizyonu yöneticilerine ve bu yayının gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Zile’nin tanıtımı için her fırsatı değerlendiren Zile sevdalısı hemşerimiz sayın Ayşegül Aran Sarısoy’a Zileliler adına ayrıca teşekkür ediyor, başarılar diliyoruz.