"Hatçee, bura Boduçoğun gavağın dibi mi gız? "

EŞKİ SÖZLÜKTE KONU HAKKINDA YAZILAR
"Boducoğun kavağın dibi"

"Boducoğ'n kavağın dibi" şeklinde yazılabilir. zile şivesindeki telaffuzu şu şekildedir: "boducooon gavaaan dibi"
                Zile mitolojisinde "herşeyin mümkün olduğu yer" i temsil eder. Şehir insanı, kendilerine; olması imkansız bir şey söylendiğinde, karşılaması çıkarlarıyla ciddi tezat teşkil edecek bir taleple gelindiğinde:
             -"burası boducoğ'n kavağın dibi mi la?"
               Şeklinde serzenişte bulunur. boducoğlu kimdir, kavaklığı nerdedir ve niye bi şey burda mümkün değil de orda mümkündür kimse bilmez. rivayet muhtelif lakin gerçeklik payı mühpemdir. ağaç metaforu ister istemez ilk günah'ı ve yasak meyveyi çağrıştırır. Burası herkesin arzu ettiği herşeyi yaptığı, istediğini aldığı, hakkın hukukun ve ahlakın ve düzenin olmadığı bir yerdir.
               Yanİ kestirmeden söylemek gerekirse Bir çeşit kurtarılmış bölge ,Kavağın sınırlar dışında yasak olan herşey Kavağın dibinde serbestir.
               Boducoğ'n kavağın dibi bir anti Zile dir. Zilenin kültürel kodlarının açığa döküldüğü yerdir. Olmaması arzu edilen, reddedilen, hayatiyet hakkı tanınmayan herşey ordadır. Boducoğ'n kavağın dibi kaos'un göbeğidir. Zilelinin ahlaki yargıları, gelecek projeksiyonu, toplumsala ilişkin fikriyatını kavağın dibinde deşifre etmek mümkündür.
              Şimdi de Zile'ye gönül vermiş üstadlardan birinin mısralarına göz gezdirelim. Kalemine ve yüreğine sağlık(Lakin üstadın kavramı gerçek anlamıyla kullandığından şüpheliyim)
Zile Aşığı Bekir Altındal Ağabey kalemine sağlık uzun zamandır  Zile'yi böyle güzel bir şiirle anlatan ve yazan olmamıştı. 
              BODUCOĞUN KAVAĞIN DİBİNDE

              "Bekir ALTINDAL"

Açtıysa çiğdem çiçek Sivriçal’da
Laley kirtik kiraz kızardıysa dalda
Bayır'ın fırından pideyi al da
Tat Boducoğun kavağın dibinde.

Çakırkaya, Kireçli’nin havuzu
Eridiyse Dereboğazı’nın buzu
Kasap Ali’den pirzolaya tuzu
At Boducoğun kavağın dibinde

Yolda atlar gemi alır azıya
Sığır gider Hıdırlık’tan yazıya
Koyunları yeni doğmuş kuzuya
Kat Boducoğun kavağın dibinde

Çıkar cebinden çift ağızlı çakıyı
Söğütten düdük, davundan takıyı
Başa ayna tarak, sırta yakıyı
Sat Boducoğun kavağın dibinde.

Gezir’de salatalık çıkar erken
Esvapçayı’nda çökelekli yerken
Panayır halkasında ‘şah’ derken
Mat Boducoğun kavağın dibinde.

Karavana atar kekliğe samura
Tuz koymaz çökeleğe hamura
Yağınca yağmur balçığa çamura
Bat Boducoğun kavağın dibinde.

İşi gücü yokmuş ne gelir elden
Vur patlasın bağlarda, çalsın telden
Neylesin, su gölden ekmek de elden
Yat Boducoğun kavağın dibinde.

Mektuplar ulaşmadıysa yâra
Sevdiklerin seni, atarsa nâra
Eşine dostuna kızarsan bir ara
Çat Boducoğun kavağın dibinde.

Fırına verildi keşkek yarması
Ocakta pişiyor yaprak sarması
Kaldı bizlere oraya varması
Bat Boducoğun kavağın dibinde

Turhal Kadışehri Çekerek Zile
Alışverişte tartıda yapsan hile
Traktörle sınırı söksen bile
Hat Boducoğun kavağın dibinde

Olmasın üstünü örten bir yapı
Yastık olsun başına ekin sapı
Yatmadan çime cebindeki hapı
Yut Boducoğun kavağın dibinde

Zileliler unutmasın özünü
Ayırmasın bu Zile'den gözünü
Altındal, verdiğin kitap sözünü
Tut Boducoğun kavağın dibinde.